Sıradan bir koşu parkuru ile dünya standartlarında bir atletizm arenası arasındaki fark nedir? Bu fark, milyonlarca liralık bir yatırımın kaderini, sporcuların kariyerini ve bir ülkenin uluslararası spor organizasyonlarındaki yerini belirleyen tek, güçlü bir belgede yatar. World Athletics Sertifikası.

Bu sertifika, sadece bir pistin yönetmeliklere uygun olduğunu teyit eden bir kağıt parçası değil, aynı zamanda o tesisin küresel spor ailesinin bir parçası olduğunun, sporcu sağlığına ve performansına en üst düzeyde önem verdiğinin ve uluslararası prestije sahip organizasyonlara ev sahipliği yapma yetkinliğinin bir beyanıdır.

Bu yazıda, World Athletics Sertifikasyonu‘nun karmaşık gibi görünen dünyasını, herkesin anlayabileceği netlikte, tüm teknik ve stratejik boyutlarıyla ele alacağız.

Bu kapsamlı rehberde, sertifikasyonun “neden” stratejik bir zorunluluk olduğunu, “ne” anlama geldiğini Class 1 ve Class 2 arasındaki farkları, “nasıl” elde edildiğini, teknik yapı ve sertifikasyon süreci ve en önemlisi, “başarısızlığı nasıl önleyeceğinizi” tüm detaylarıyla bulacaksınız. Amacımız, yapacağınız yatırımın sadece bir inşaat projesi olarak kalmamasını, uluslararası arenaya açılan bir kapı olmasını sağlamaktır.

World Athletics Sertifikasyonu
World Athletics (IAAF) Sertifikasyonu Kulvarlar

1. Bölüm: Stratejik Bir Zorunluluk – World Athletics Sertifikasyonu Neden Göz Ardı Edilemez?

Bir atletizm pisti inşa etme kararı, genellikle büyük bir finansal taahhüttür. Ancak projenin gerçek değeri, kullanılan betonun metreküpü veya sentetik yüzeyin tonajı ile değil, o tesisin uluslararası spor ekosistemindeki yeri ile ölçülür. World Athletics (WA) sertifikasyonu, bu değeri yaratan ve koruyan temel mekanizmadır. Bu süreci ek bir maliyet kalemi olarak görmek, projenin potansiyelini en başından sınırlayan stratejik bir hatadır.

Sertifikasyonun Ötesinde – Bir Tesisin DNA’sını Değiştiren Değerler

Sertifikasyon, bir tesisin sadece teknik standartlara uygunluğunu değil, aynı zamanda taşıdığı vizyonu da belgeler. Bu vizyonun somut yansımaları dört ana başlıkta toplanabilir:

Uluslararası İtibar ve Marka Değeri:

Sertifikalı bir tesis, World Athletics tarafından tanınan ve resmi listelerde yayınlanan seçkin bir küresel ağın parçası haline gelir. Bu durum, tesisin ve ev sahibi şehrin veya ülkenin uluslararası alanda marka değerini artırır. Sertifika, mükemmelliğe olan bağlılığın bir kanıtı olarak kabul edilir ve bu da uluslararası takımların antrenman kampları için tesisi tercih etmesini, sponsorların ilgisini çekmesini ve medyanın daha fazla yer vermesini sağlar. Basit bir ifadeyle, sertifika, tesisinize küresel bir “kalite pasaportu” verir.

Sporcu Performansı ve Güvenliği:

World Athletics standartlarının temelinde sporcu biyomekaniği yatar. Sertifikalı bir pist, tüm yüzey boyunca homojen ve öngörülebilir performans özellikleri sunmak zorundadır. Bu özellikler arasında:

  • Şok Emilimi (Shock Absorption): Sporcunun her adımda maruz kaldığı darbe kuvvetini azaltarak eklemleri korur ve yorgunluğu geciktirir.
  • Dikey Deformasyon (Vertical Deformation): Yüzeyin ne kadar “battığını” kontrol ederek sporcunun dengesini korumasına yardımcı olur.
  • Enerji Geri Dönüşümü (Energy Restitution): Yüzeyin, sporcunun uyguladığı kuvvetin bir kısmını geri vererek daha verimli bir koşu sağlamasıdır.
  • Yüzey Sürtünmesi (Friction): Islak ve kuru koşullarda kaymayı önleyecek, ancak dönüşlerde de aşırı tutunma nedeniyle sakatlığa yol açmayacak ideal sürtünme katsayısını garanti eder.

Bu hassas dengeler, sadece sporcuların en iyi performanslarını sergileyerek rekorlar kırmasına olanak tanımaz, aynı zamanda akut (burkulma vb.) ve kronik (stres kırıkları vb.) yaralanma riskini de önemli ölçüde azaltır. Sertifikasız bir pistte bu standartlar garanti edilemediğinden, sporcu sağlığı her zaman risk altındadır.

World Athletics Sertifikasyonu
World Athletics (IAAF) Sertifikasyonu Class 1 – Class 2 Parkur

Uluslararası Organizasyonlara Ev Sahipliği:

Bu, sertifikasyonun en somut ve stratejik faydasıdır. World Athletics Yarışma Kuralları, en üst düzey uluslararası organizasyonlar için (örneğin, Dünya Atletizm Şampiyonaları, Olimpiyat Oyunları, Diamond League etkinlikleri) tesisin mutlaka Class 1 Sertifikası’na sahip olmasını şart koşar.

Diğer birçok uluslararası ve kıtasal şampiyona için ise Class 2 sertifikası asgari gerekliliktir. Dolayısıyla, sertifikasyon bir tercih değil, bu prestijli ve gelir getirici organizasyonlara teklif verebilmenin ve ev sahipliği yapabilmenin ön koşuludur. Sertifikasız bir stadyum, ne kadar modern olursa olsun, uluslararası yarışma takviminde yer alamaz.

2. Bölüm: Altın Standartları Deşifre Etmek – World Athletics Class 1 ve Class 2 Tesis Sertifikasyonu

World Athletics sertifikasyon sistemi, tesisleri iki ana kategoride sınıflandırır: Class 1 ve Class 2. Bu iki sınıflandırma arasındaki fark, sadece bir bürokratik detay değil, bir tesisin hangi düzeyde yarışmalara ev sahipliği yapabileceğini, projenin gerektirdiği denetim seviyesini ve toplam maliyetini doğrudan etkileyen temel bir ayrımdır. Projenizin hedeflerine en uygun sertifika sınıfını seçmek, planlama aşamasında verilmesi gereken en kritik kararlardan biridir.

Class 1 ve Class 2: Pistinizin Kaderini Belirleyen Seçim

Bu iki sertifika türü arasındaki temel ayrım, yüzeyin performansının nasıl ve ne düzeyde test edildiğine dayanır.

Class 1 Athletics Facility Certificate: Zirvelerin Sahnesi

  • Kapsam: Bu, bir atletizm tesisi için en yüksek düzeydeki sertifikasyondur. Olimpiyat Oyunları, Dünya Atletizm Şampiyonaları ve diğer tüm üst düzey (Tier 1) uluslararası yarışmalar için zorunludur. Class 1, sadece pistin geometrisinin değil, aynı zamanda tüm atma ve atlama alanları dahil olmak üzere tesisin tamamının, World Athletics Teknik Kuralları‘nda belirtilen en katı standartlara tam uyumunu belgeleyen kapsamlı bir sertifikadır.  
  • Temel Gereklilik: Class 1’i Class 2’den ayıran en temel ve kritik fark, zorunlu yerinde (in-situ) test şartıdır. Bu, pistin inşası tamamlandıktan sonra, World Athletics tarafından akredite edilmiş bağımsız bir laboratuvarın sahaya gelerek, sentetik yüzeyin performansını özel cihazlarla test etmesi anlamına gelir. Bu test, yüzeyin laboratuvardaki teorik değerleri değil, sahadaki gerçek performansını (şok emilimi, dikey deformasyon vb.) ölçer. Bu testten geçemeyen bir pist, diğer tüm şartları sağlasa bile asla Class 1 sertifikası alamaz.
  • Süreç: Başvuru, hem tüm geometrik ölçümleri, eğimleri ve çizgi markalamalarını içeren detaylı bir “Ölçüm Raporu”nu (Measurement Report) hem de akredite laboratuvar tarafından hazırlanan “Sentetik Yüzey Saha Test Raporu”nu (In-situ Test Report) içermelidir.

Class 2 Athletics Facility Certificate: Ulusal ve Bölgesel Şampiyonaların Standardı

  • Kapsam: Class 2, üst düzey şampiyonalar dışındaki diğer tüm uluslararası yarışmalar, kıta ve bölge şampiyonaları, ulusal şampiyonalar ve uluslararası sporcuların katılımına açık diğer müsabakalar için standart gerekliliktir. Bu sertifika, tesisin geometrik olarak doğru ölçülere sahip olduğunu ve kullanılan sentetik yüzey malzemesinin WA tarafından onaylanmış bir ürün olduğunu garanti eder.
  • Temel Gereklilik: Class 2 için yerinde (in-situ) bir performans testi yapılması zorunlu değildir. Ancak, projenin başarısı için iki kritik ön koşul vardır:
  • Pistte kullanılan sentetik yüzey malzemesi, geçerli bir World Athletics Ürün Sertifikası’na (Product Certificate) sahip olmalıdır. Bu, malzemenin kendisinin daha önce bir akredite laboratuvarda test edildiği ve WA performans standartlarını karşıladığı anlamına gelir.
  • Tesisin, Class 1‘de olduğu gibi, tüm boyutlarının ve eğimlerinin doğruluğunu kanıtlayan eksiksiz bir “Ölçüm Raporu” sunması gerekir.
  • Önemli Not: Class 2, dünya genelinde üniversiteler, belediyelere ait spor kompleksleri ve ulusal antrenman merkezleri için en yaygın ve genellikle yeterli olan sertifikasyon seviyesidir.
    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Türkiye’deki Class 2 sertifikalı projelerinde yüzey performans denetimleri zorunluluktur.

Bu iki sınıf arasındaki farkı net bir şekilde anlamak, proje sahiplerinin bütçelerini, hedeflerini ve risklerini doğru yönetmelerini sağlar. Class 1 hedefi, projenin en başından itibaren çok daha sıkı bir kalite kontrol ve denetim felsefesi gerektirir. Çünkü altyapıdan son katman uygulamasına kadar her adım, nihai yerinde testin sonucunu doğrudan etkiler. Bir hata yapıldığında geri dönüşü neredeyse imkansızdır. Class 2’de ise risk daha çok doğru ölçümün yapılmasına ve şartnamede belirtilen sertifikalı ürünün sahada birebir kullanıldığının garanti altına alınmasına odaklanır.

Sertifikasyon Sınıfları Arasındaki Temel Farklar

Aşağıdaki tablo, karar vericilerin iki sertifika sınıfı arasındaki temel farkları bir bakışta görmeleri için tasarlanmıştır.

KriterClass 1 GereklilikleriClass 2 GereklilikleriField Spor Teknolojileri Uzman Yorumu
Uygulanabilir YarışmalarWA Kural 1.1 kapsamındaki en üst düzey yarışmalar (Olimpiyatlar, Dünya Şampiyonaları vb.)  WA Kural 1.2-1.10 kapsamındaki diğer tüm uluslararası ve önemli ulusal yarışmalar  Tesisinizin ev sahipliği yapmayı hedeflediği en prestijli organizasyon, hangi sertifika sınıfına ihtiyacınız olduğunu doğrudan belirler.
Yüzey TestiZorunlu Yerinde (In-Situ) Performans Testi. Akredite laboratuvar sahaya gelip yüzeyi test eder.  Yerinde test zorunlu değildir. Kullanılan malzemenin geçerli bir WA Ürün Sertifikası olması yeterlidir.
Not: Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Türkiye’deki Class 2 sertifikalı projelerinde yüzey performans denetimleri zorunluluktur. 
Bu, en temel farktır. Class 1, “inşaat kalitesinin” sahadaki performansını kanıtlarken, Class 2 “ürün kalitesini” ve “geometrik doğruluğu” garanti eder.
Geometrik Ölçüm RaporuZorunludur. Tesisin tüm boyutları ve eğimleri lisanslı bir harita mühendisi tarafından ölçülmelidir.  Zorunludur. Class 1 ile aynı standartlarda bir ölçüm raporu gereklidir.  Geometrik doğruluk, her iki sertifika sınıfı için de pazarlık konusu edilemez bir temeldir. En küçük bir sapma bile sertifikayı tehlikeye atar.
Akredite Laboratuvar RolüSahada yerinde testleri gerçekleştirir ve raporlar.Ürünün kendisi, daha önce bir akredite laboratuvarda test edilip ürün sertifikası almıştır.  Class 1’de laboratuvar projenin son denetçisidir. Class 2’de ise laboratuvar, projenin en önemli bileşeninin (yüzey malzemesi) kalite güvencesidir.
WA Başvuru Ücreti10,000 USD (İlk Sertifika)2,000 USD (İlk Sertifika)Bu ücretler WA tarafından güncellenebilir ve sadece başvuru bedelidir; test, ölçüm ve danışmanlık maliyetlerini içermez.  
Proje RiskiYüksek. İnşaatın her aşaması nihai testi etkilediği için sürekli ve entegre bir kalite kontrolü gerektirir.Orta. Risk, doğru ürünün tedarik edilmesi ve geometrik ölçümlerin hatasız yapılmasına odaklanmıştır.Class 1 hedefi, projenin başından sonuna kadar uzman bir denetim ve danışmanlık partnerliğini neredeyse zorunlu kılar.
World Athletics (IAAF) Sertifikasyon Sınıfları Arasındaki Temel Farklar

3. Bölüm: Temelden Bitiş Çizgisine – Sertifikalı Bir Atletizm Pistinin Teknik Anatomisi

Bir World Athletics sertifikalı pistin başarısı, sadece en üstte görünen renkli EPDM granüllerinden ibaret değildir. Bu başarının ardında, birbiriyle mükemmel bir uyum içinde çalışan, her biri kendi kritik rolünü oynayan katmanlardan oluşan karmaşık bir mühendislik yapısı bulunur. “Tartan pist” olarak bilinen bu sentetik yüzeylerin inşası, en alttaki temelden en üstteki çizgilere kadar hassasiyet ve uzmanlık gerektirir. Bu bölümde, sertifikalı bir pistin teknik anatomisini ve mühendislik sırlarını katman katman inceleyeceğiz.

Başarının Katmanları – Tartan Pistin Mühendislik Sırları

Her Şeyin Başladığı Yer – Altyapı ve Drenaj

Bir pistin uzun ömürlü ve performanslı olmasının en temel sırrı, görünmeyen kahramanı olan altyapısındadır. Zayıf bir temel üzerine inşa edilen en pahalı sentetik yüzey bile kısa sürede deforme olmaya mahkumdur.


  • Alt Zemin ve Drenaj: Projenin ilk adımı, mevcut zeminin uygun sıkıştırma (kompaksiyon) testlerinden geçirilerek stabil bir hale getirilmesidir. Ardından, yüzeyde su birikmesini önlemek için hassas bir drenaj sistemi planlanır ve uygulanır. World Athletics standartları, pistin yanal (içe doğru) eğiminin maksimum %1.0, koşu yönündeki genel eğimin ise maksimum %0.1 olmasını şart koşar. Bu eğimler, yağmur suyunun hızla pistten uzaklaşmasını sağlar. Drenaj sistemindeki bir başarısızlık, yüzey altında biriken suyun donma-çözülme döngüsüyle yüzeyi kabartmasına (bubbling), katmanların birbirinden ayrılmasına (delaminasyon) ve pistin erken yaşlanmasına neden olur. Bu, sertifikasyon sürecindeki en yaygın ve en maliyetli hatalardan biridir.

  • Asfalt veya Beton Katmanı: Sıkıştırılmış temel üzerine, genellikle 10 cm kalınlığında, pürüzsüz bir asfalt veya beton tabakası serilir. Bu katmanın yüzeyindeki düzgünlük (dalgalanma) kritik öneme sahiptir. Yüzeydeki dalgalanmanın 3 metrelik bir mastar altında 3 mm’yi geçmemesi hedeflenir. Bu hassasiyet, üzerine gelecek sentetik katmanın her noktada aynı kalınlıkta olmasını ve homojen bir performans sergilemesini garanti altına alır.

Sentetik Yüzey Sistemleri – Full-PUR, Sandviç ve Sprey Kaplama

Tartan zemin” terimi genellikle tüm sentetik pistleri tanımlamak için kullanılsa da, aslında farklı performans, dayanıklılık ve maliyet seviyelerine sahip çeşitli sistemler mevcuttur:

  • Full Poliüretan (Full-PUR) Sistem: Bu, “altın standart” olarak kabul edilen en üst düzey sistemdir. Su geçirimsiz (impermeable) bir yapıya sahiptir. Genellikle iki ana katmandan oluşur: Altta, SBR (Stiren-Bütadien Kauçuk) granüllerinin poliüretan bağlayıcı ile karıştırılıp serilmesiyle oluşturulan elastik bir taban ve onun üzerine, renkli EPDM (Etilen Propilen Dien Monomer) granüllerinin yine poliüretan bağlayıcı ile karıştırılıp döküldüğü bir üst katman. Örneğin, 13 mm’lik bir alt katman üzerine 4 mm’lik bir üst katman uygulanarak toplam 17 mm kalınlığa ulaşılabilir. Yüksek performansı, olağanüstü dayanıklılığı ve uzun ömrü ile bilinir. Class 1 sertifikası hedeflenen stadyumlarda sıklıkla tercih edilir.

  • Sandviç Sistem: Bu sistem, Full-PUR’un performansıyla daha ekonomik bir yapıyı birleştiren bir hibrittir. Altta, SBR granüllerinden oluşan bir taban matı finişer ile serilir. Bu matın gözenekleri, “sealer” adı verilen bir poliüretan macun ile kapatılarak su geçirimsiz hale getirilir. En üste ise, Full-PUR sistemde olduğu gibi, EPDM granülleri poliüretan bağlayıcı ile karıştırılarak serilir. Toplam kalınlık genellikle 14 mm civarındadır. Performans ve maliyet dengesi açısından en popüler sistemlerden biridir.

  • Sprey Kaplama (Structural Spray) Sistem: Bu, su geçirgen (porous) bir sistemdir ve genellikle çok amaçlı spor alanları veya daha düşük bütçeli projeler için kullanılır. Altta SBR granüllerinden oluşan bir taban matı serilir. Bu matın üzerine, ince EPDM granülleri ile karıştırılmış renkli bir poliüretan katmanı püskürtülerek uygulanır. Diğer sistemlere göre daha ekonomiktir ancak aşınma direnci ve kullanım ömrü genellikle daha düşüktür.

Bu sistemler arasındaki seçimin, projenin başlangıcındaki şartnamede net bir şekilde tanımlanması hayati önem taşır. “IAAF standartlarında tartan pist” gibi muğlak bir ifade, yüklenicinin kendine göre ekonomik olan sistemi uygulayarak maliyetten kaçınmasına, ancak yatırımcının beklentilerinin karşılanmamasına yol açabilir. Bu, projenin en başında uzman bir danışman tarafından teknik şartnamenin detaylı bir şekilde hazırlanmasının neden bu kadar kritik olduğunun en net göstergesidir.

World Athletics Sertifikasyonu don t let a little rain stop your training 2024 09 18 15 53 22 utc
World Athletics (IAAF) Sertifikasyonu IAAF Standartlarında Tartan Pist

Geometri ve Ölçüm Hassasiyeti – Santimetrelerin Önemi

Bir atletizm pistinin kalbi, onun geometrisidir. World Athletics kuralları bu konuda son derece katı ve nettir.

  • Standart Pist Düzeni: Standart bir pist 400 metre uzunluğundadır. Bu uzunluk, en iç kulvarın, bordürden 30 cm dışarıdaki teorik koşu çizgisi üzerinden ölçülür. Pist, her biri 84.39 metre uzunluğunda iki düzlük ve yarıçapları eşit iki yarım daire virajdan oluşur.
  • Kulvar Genişliği: Her bir kulvarın genişliği, çizgiler dahil olmak üzere 1.22 metre olmalıdır ve bu ölçümdeki tolerans sadece ±0.01 metredir.
  • Ölçümün Önemi: Bu ölçüler birer tavsiye değil, sertifikasyon için zorunlu kurallardır. Pistin inşası bittikten sonra, lisanslı bir harita mühendisi veya uzman bir ölçüm ekibi, özel ekipmanlar kullanarak tüm bu geometrik detayları ölçer ve “Ölçüm Raporu”nu hazırlar. Bu rapordaki en küçük bir sapma, milyonlarca dolarlık yatırımın sertifika alamamasına neden olabilir. Bu nedenle, inşaat sırasında aplikasyonun (yerleşim planının uygulanması) ve çizgi çizimlerinin milimetrik hassasiyetle yapılması gerekir.

4. Bölüm: Onay Labirenti – Adım Adım World Athletics Sertifikasyon Süreci

World Athletics sertifikası almak, bir projenin uluslararası standartlara uygunluğunun nihai tescilidir. Bu süreç, doğru planlama ve uzman rehberliği ile yönetildiğinde sorunsuz ilerleyebilen, ancak adımları bilinmediğinde karmaşık bir labirente dönüşebilen bir yolculuktur. Başvurudan onaya kadar olan bu süreç, idari prosedürler ile sahadaki teknik testlerin bir birleşiminden oluşur. İşte bu yolculuğun adım adım haritası:

Başvurudan Onaya – Sertifika Sürecinin Yol Haritası

Adım 1: Proje Hedeflerinin Belirlenmesi ve Doğru Sertifika Sınıfının Seçimi

Her şeyden önce, tesisin vizyonu netleştirilmelidir. Tesis, Olimpiyatlar veya Dünya Şampiyonaları gibi en üst düzey etkinliklere mi ev sahipliği yapmayı hedefliyor, yoksa ulusal şampiyonalar ve bölgesel müsabakalar için mi kullanılacak? Bu soruya verilecek cevap, projenin Class 1 mi yoksa Class 2 mi hedeflenmesi gerektiğini belirler. Bu karar, bütçeyi, zaman planını ve gereken denetim seviyesini doğrudan etkilediği için projenin en başında verilmelidir.

Adım 2: Başvuru ve Dokümantasyon Hazırlığı

Karar verildikten sonra, World Athletics‘e resmi başvuru için gerekli belgelerin hazırlanması gerekir. Bu belgeler genellikle şunları içerir:

  • Başvuru Formu (Application Form): Tesis sahibi tarafından imzalanmış, tesis ve proje hakkındaki temel bilgileri içeren resmi form.
  • Ölçüm Raporu (Measurement Report): Lisanslı bir ölçüm uzmanı tarafından hazırlanan, pistin ve tüm yarışma alanlarının geometrisinin, eğimlerinin ve markalamalarının WA kurallarına tam uygunluğunu gösteren detaylı teknik rapor.
  • Tesis Fotoğrafları: Pistin, atlama ve atma alanlarının güncel durumunu gösteren yüksek çözünürlüklü fotoğraflar.
  • Sadece Class 1 için: Yerinde Test Raporu (In-situ Test Report): Akredite bir laboratuvar tarafından sahada yapılan performans testlerinin sonuçlarını içeren rapor.

Adım 3: Akredite Laboratuvarın Rolü ve Seçimi

Bu adım, özellikle Class 1 projeleri için kritik öneme sahiptir ve projenin başarısını doğrudan etkiler. World Athletics, yüzey testlerinin (hem ürün sertifikası için yapılan laboratuvar testleri hem de Class 1 için zorunlu olan yerinde testler) sadece kendisi tarafından akredite edilmiş laboratuvarlar tarafından yapılabileceğini şart koşar. Bu laboratuvarlar, gerekli teknik donanıma, uzmanlığa ve en önemlisi, tarafsızlığa sahip oldukları kanıtlanmış kuruluşlardır. World Athletics, akredite laboratuvarların listesini düzenli olarak yayınlamaktadır.

Bu noktada, projenin başarısı doğru laboratuvar partnerini seçmeye bağlıdır. Field Spor Teknolojileri olarak, World Athletics tarafından akredite olan IBV laboratuvarı ile olan münhasır temsilciliğimiz, bu süreci müşterilerimiz için sorunsuz ve güvenilir hale getirmektedir. Bu birliktelik, sadece bir test hizmeti sağlamanın ötesinde, projenin en başından itibaren doğru standartların hedeflenmesini ve test sürecinin verimli bir şekilde yönetilmesini sağlar.

Adım 4: Saha Ölçüm ve Test Prosedürleri

Dokümanlar hazırlandıktan sonra saha çalışmaları başlar.

  • Ölçüm: Uzman ölçüm ekibi sahaya gelerek, yüksek hassasiyetli teodolitler, lazer ölçüm cihazları ve kalibre edilmiş çelik şerit metreler kullanarak pistin her bir santimetresini ölçer. Viraj yarıçapları, kulvar genişlikleri, eğimler ve tüm yarışma mesafelerinin başlangıç/bitiş çizgileri kontrol edilir.

  • Yerinde Performans Testleri: Akredite laboratuvarın teknik ekibi, “Yapay Atlet” (Artificial Athlete) gibi özel cihazlarla sahaya gelir. Bu cihaz, bir insan atletin koşarken veya zıplarken yüzeye uyguladığı kuvveti simüle eder. Pistin farklı noktalarında yapılan ölçümlerle yüzeyin şok emilimi, dikey deformasyon, enerji geri dönüşümü ve sürtünme gibi kritik performans değerleri ölçülür ve WA standartlarıyla karşılaştırılır.

Adım 5: Raporların Sunulması ve Değerlendirme

Tamamlanan Ölçüm Raporu ve Yerinde Performans Test Raporu, başvuru formu ve diğer belgelerle birlikte World Athletics‘in ilgili departmanına sunulur. WA uzmanları, sunulan raporları inceler, verilerin tutarlılığını ve standartlara uygunluğunu kontrol eder. Bu aşamada ek bilgi veya düzeltme talep edilebilir.

Adım 6: Sertifikanın Verilmesi ve Geçerlilik Süresi

Tüm belgelerin ve test sonuçlarının standartlara uygun bulunması halinde, World Athletics tesis için resmi sertifikayı düzenler ve başvuru sahibine iletir. Sertifikalı tesis, WA’nın resmi listesinde yayınlanır. 2019’dan itibaren verilen sertifikaların maksimum geçerlilik süresi 5 yıldır. Ancak bu süre, pistin yaşına göre kısalabilir. Örneğin, 8 yaşından büyük bir pist genellikle sertifikalandırılamaz. Bu nedenle, sertifikanın geçerliliğini korumak için düzenli bakım ve zamanında yenileme başvurusu yapmak büyük önem taşır.

World Athletics Class 1 Çizgi
World Athletics (IAAF) Sertifikasyonu Çizgiler

5. Bölüm: Sahadaki Engeller – Pist Projelerinde Sertifikasyon Başarısızlığının Yaygın Nedenleri

Bir atletizm pisti projesi, yüksek bir yatırım ve büyük umutlarla başlar. Ancak, tüm iyi niyetlere rağmen, birçok proje sertifikasyon aşamasında beklenmedik engellerle karşılaşarak başarısızlığa uğrar. Bu başarısızlıklar, genellikle gözden kaçan teknik detaylar, yetersiz planlama veya hatalı uygulamalardan kaynaklanır ve sonuçları hem maliyetli hem de itibar zedeleyicidir. Yılların saha tecrübesiyle, bu milyonlarca liralık hataların tekrar tekrar yapıldığına şahit oldum. Bu bölümde, sertifikasyon sürecini raydan çıkaran en yaygın beş engeli ve bu tuzaklardan nasıl kaçınabileceğinizi ele alacağız.

Milyonlarca Liralık Hatalar – Sertifikasyon Sürecini Raydan Çıkaran 5 Yaygın Engel

1. Yetersiz Şartname ve Planlama:

Başarısızlığın kök nedeni genellikle projenin en başında, yani ihale şartnamesinin yazıldığı aşamada yatar. “World Athletics standartlarında tartan pist” gibi genel ve muğlak ifadeler içeren şartnameler, yoruma açıktır ve felakete davetiye çıkarır. Yüklenici, maliyeti düşürmek için projenin gerektirdiği Full-PUR sistem yerine daha düşük kaliteli bir sprey kaplama sistemi önerebilir veya UV dayanımı düşük bağlayıcılar kullanabilir. Bu durum, pistin beklenenden çok daha erken yıpranmasına, renk solmasına ve performansını kaybetmesine yol açar. Projenin hedeflerini (örn.Class 2 sertifikalı, 15 yıl ömürlü bir pist“) karşılayacak spesifik malzeme türleri, katman kalınlıkları ve uygulama metotları şartnamede net bir şekilde tanımlanmalıdır.

2. Gözden Kaçan Altyapı Sorunları:

Proje paydaşları genellikle pistin görünen renkli yüzeyine odaklanırken, başarının temelini oluşturan altyapıyı ihmal ederler. En yaygın hata, drenaj sisteminin yetersiz planlanmasıdır. Yüzeyde biriken veya yüzey altına sızan su, sentetik katmanların alttaki asfalt/beton tabakasından ayrılmasına (delaminasyon), yüzeyde kabarcıklar oluşmasına ve özellikle soğuk iklimlerde donma-çözülme etkisiyle yapının tamamen bozulmasına neden olur. Benzer şekilde, asfalt veya beton tabakanın yüzey düzgünlüğünün (dalgalanma) gereken toleransların (örn. 3mm/3m) dışında olması, sentetik yüzeyin homojen olmayan bir kalınlıkta serilmesine yol açar. Bu durum, hem sporcu performansı için tutarsız bir zemin yaratır hem de Class 1 yerinde testlerinde doğrudan başarısızlık sebebidir.

3. Uygulama ve İşçilik Hataları:

Sentetik yüzey uygulaması, hassas bir kimyasal reaksiyon ve ustalık gerektiren bir süreçtir. Poliüretan bağlayıcıların ve granüllerin karıştırılma oranlarındaki küçük bir hata, yüzeyin ya çok sert ya da çok yumuşak olmasına neden olabilir. Uygulamanın aşırı sıcak, soğuk veya nemli hava koşullarında yapılması, malzemenin kürleşme sürecini olumsuz etkileyerek dayanıklılığını azaltır. Finişer ile yapılan serim işlemindeki tecrübesizlik, yüzeyde dalgalanmalara veya birleşim yerlerinde kusurlara yol açabilir. Bu tür işçilik hataları, genellikle geri döndürülemez ve pistin tamamen sökülüp yeniden yapılmasını gerektirebilir.

4. Boyutsal ve Geometrik Yanlışlıklar:

Bu, tamamen ölçüm ve aplikasyon hassasiyeti ile ilgili bir sorundur. İnşaat sırasında yapılan küçük bir ölçüm hatası, viraj yarıçapının yanlış hesaplanmasına, kulvar genişliğinin standart dışı olmasına veya start/finiş çizgilerinin yanlış yerleştirilmesine neden olabilir. Bu hatalar, inşaat tamamlandıktan sonra lisanslı ölçüm uzmanı tarafından yapılan denetimde ortaya çıkar ve Ölçüm Raporu’nun WA tarafından reddedilmesine yol açar. Çizgilerin yeniden çizilmesi bazen mümkün olsa da, temel geometrideki bir hata, sertifikasyonun imkansız hale gelmesi anlamına gelebilir.

5. Kalitesiz veya Sertifikasız Malzeme Kullanımı:

Proje maliyetlerini düşürmek amacıyla, bazı yüklenicilerin şartnamede belirtilen WA Ürün Sertifikalı malzemeler yerine, daha ucuz, sertifikasız veya sahte ürünler kullanmaya çalıştığı durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bu durum, özellikle Class 2 projeleri için ölümcül bir hatadır, çünkü Class 2 sertifikasının temeli, kullanılan ürünün WA tarafından onaylanmış olmasına dayanır. Sertifikasız bir ürün kullanıldığı tespit edildiğinde, proje doğrudan reddedilir.

Bu hataların tamamı, projenin erken aşamalarında yapılacak titiz bir atletizm pisti denetimi ve uzman danışmanlığı ile önlenebilir. Denetim, sadece bir kontrol değil, projenizin yatırımını güvence altına alan bir sigortadır.

Potansiyel HataTeknik SonuçProaktif Önlem / Field Spor Çözümü
Yetersiz Drenaj PlanıYüzeyde kabarma, katman ayrılması (delaminasyon), donma-çözülme hasarı, su birikintileri.Proje başında 3D topografik modelleme ile hassas eğim ve drenaj planı oluşturulması. İnşaat sırasında drenaj hatlarının ve eğimlerin yerinde denetlenmesi.
Asfalt/Beton Yüzey PürüzlülüğüSentetik katman kalınlığında tutarsızlık, zayıf yapışma, Class 1 yerinde testlerinde (in-situ) başarısızlık.Şartnamede lazer kontrollü finişer kullanımının zorunlu kılınması. Sentetik uygulama öncesi yüzey düzgünlüğünün mastarlarla test edilmesi.
Yanlış Malzeme FormülasyonuUV’ye dayanıksızlık sonucu erken renk solması, yüzeyin sertleşmesi veya yumuşaması, performans kaybı.Şartnamede kullanılacak poliüretan bağlayıcı (aromatik/alifatik) ve EPDM granül tipinin net olarak belirtilmesi. Tedarikçi denetimi ve şantiyeye gelen ürünlerden numune alınıp test edilmesi.
Hatalı Çizgi ÇizimiÖlçüm Raporu’nda başarısızlık, yarışma mesafelerinin yanlış olması, sertifikanın reddedilmesi.GPS veya Lazer güdümlü robotik çizgi makinelerinin kullanılması. Deneyimli ve bu konuda uzmanlaşmış bir aplikasyon ekibi ile çalışılması.
World Athletics (IAAF) Yaygın Hatalar, Sonuçları ve Önleyici Çözümler

6. Bölüm: Sertifikanın Ötesinde – Uzun Vadeli Başarı İçin 360° Teknik Partnerliğin Rolü

Bir World Athletics sertifikası almak, bir projenin sonu değil, tesisin uluslararası standartlardaki yaşam döngüsünün başlangıcıdır. Başarıyı elde etmek kadar, onu sürdürülebilir kılmak da önemlidir. Geleneksel inşaat modeli (Müşteri → Mimar → Yüklenici), genellikle parçalı bir yapıya sahiptir ve taraflar arasında iletişim kopukluklarına, sorumlulukların dağılmasına ve nihayetinde önceki bölümde bahsettiğimiz maliyetli hatalara yol açabilir.

Özellikle atletizm pisti gibi son derece teknik ve hassas projelerde, başarıyı garantilemenin modern ve kanıtlanmış yolu, bütünsel bir proje yönetimi felsefesini benimsemekten geçer. Bu felsefenin merkezinde ise projenin her aşamasına hakim, tarafsız bir teknik partner yer alır.

Proje Değil, Partnerlik – Başarıyı Sürdürülebilir Kılan Bütünsel Yaklaşım

Field Spor Teknolojileri’nin 360° Partnerlik olarak tanımladığı bu yaklaşım, projenin farklı aşamalarını birbirinden kopuk adımlar olarak değil, birbiriyle entegre bir bütün olarak ele alır.  

Fizibiliteden Şartnameye – Projenin Kaderinin Belirlendiği Aşama

Her şey doğru soruları sormakla başlar. Bir teknik danışmanın projenin en başındaki rolü, müşterinin vizyonunu teknik bir yol haritasına dönüştürmektir.  

  • İhtiyaç Analizi: Tesisin gerçek kullanım amacı nedir? Hangi düzeyde yarışmalara ev sahipliği yapılacak? Bölgenin iklim koşulları nelerdir? Bütçe ve zaman kısıtları nelerdir? Bu analiz, Class 1 mi yoksa Class 2 mi hedeflenmesi gerektiği gibi temel kararların doğru verilmesini sağlar.
  • Teknik Şartname Hazırlığı: Analiz sonuçlarına dayanarak, yoruma ve belirsizliğe yer bırakmayan, “kurşun geçirmez” bir teknik şartname hazırlanır. Bu belge, kullanılacak sentetik yüzey sisteminden (Full-PUR, Sandviç vb.), altyapı detaylarına, kalite kontrol testlerinden kabul kriterlerine kadar her detayı içerir. Bu, projenin sigortasıdır ve ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkları ve hatalı uygulamaları en başından engeller.
World Athletics Sertifikasyonu top view of tribune empty plastic seats in blue an 2025 01 15 14 00 57 utc 1
World Athletics (IAAF) Sertifikasyonu Asfalt Katmanı

İnşaat Sürecinde Kalite Kontrol ve Denetim

İyi bir şartname, ancak doğru uygulandığında bir anlam ifade eder. İnşaat aşamasında teknik partner, müşterinin sahadaki “gözü ve kulağı” olur. Bu süreç şunları içerir:

  • Malzeme Onayı: Şantiyeye gelen tüm malzemelerin (poliüretan bağlayıcılar, SBR/EPDM granüller) şartnameye uygunluğunun ve sertifikalarının kontrol edilmesi.
  • Uygulama Denetimi: Altyapı hazırlığından asfalt serimine, sentetik yüzeyin karıştırılıp uygulanmasından çizgi çizimine kadar her kritik adımın, standartlara ve şartnameye uygun olarak yapıldığının yerinde denetlenmesi.
  • Raporlama: Müşteriye düzenli olarak ilerleme raporları sunularak projenin durumu hakkında tam bir şeffaflık sağlanması. Bu proaktif denetim, sorunlar geri döndürülemez hale gelmeden önce tespit edilip çözülmesini sağlar.

Sertifika Yönetimi ve Yenileme Süreçleri

Sertifika alındıktan sonra partnerlik bitmez. Bir tesisin uluslararası standartlarda kalması, sürekli bir taahhüt gerektirir.

  • Bakım Planlaması: Pistin ömrünü uzatmak ve performansını korumak için düzenli bakım protokollerinin oluşturulması ve personelin bu konuda eğitilmesi.
  • Yenileme Takibi: Sertifikanın geçerlilik süresi dolmadan önce gerekli denetimlerin ve testlerin planlanarak yenileme başvurusunun zamanında yapılmasının sağlanması. Bu, tesisin uluslararası geçerliliğini kesintisiz bir şekilde sürdürmesini garanti eder.

Bir tesisin uluslararası standartlarda kalması, sürekli bir taahhüt gerektirir. Field Spor Teknolojileri, sunduğu Sertifika Yönetimi hizmetiyle, projenin teslimatından yıllar sonra bile partneriniz olmaya devam eder, tesisinizin değerini ve uluslararası geçerliliğini korur.

Küresel Standartlar, Bölgesel Uzmanlık

World Athletics‘in küresel standartlarını uygulamak, bu standartları Türkiye, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu gibi farklı coğrafyaların yerel dinamikleriyle birleştirmeyi gerektirir. Bölgesel iklim koşulları (yüksek sıcaklık, nem, UV radyasyonu), mevcut malzeme dinamikleri ve yerel yüklenicilerin teknik kapasiteleri gibi faktörler, projenin başarısını doğrudan etkiler. Field Spor Teknolojileri‘nin değeri, bu küresel standartlara olan tam hakimiyetini, bölgesel uzmanlık ve tecrübesiyle birleştirerek her proje için en optimize ve gerçekçi çözümleri sunabilmesinde yatmaktadır.

World Athletics Sertifikasyonu, bir atletizm tesisi için sadece bir kalite belgesi değil, aynı zamanda stratejik bir varlıktır. Uluslararası itibarın kapısını aralar, sporcu sağlığını ve performansını güvence altına alır, prestijli organizasyonlara ev sahipliği yapma imkanı tanır ve yapılan büyük yatırımın uzun vadede korunmasını sağlar.

Bu rehberde detaylandırdığımız gibi, bu hedefe ulaşmak, Class 1 ve Class 2 arasındaki kritik farkları anlamayı, pistin temelinden yüzeyine kadar her teknik detaya hakim olmayı ve sertifikasyon sürecinin adımlarını doğru yönetmeyi gerektirir. Gördüğümüz üzere bu yolculuk, yetersiz planlama, altyapı hataları ve uygulama kusurları gibi önlenebilir risklerle doludur.

Başarının anahtarı, geleneksel ve parçalı inşaat anlayışından uzaklaşarak, projenin tamamını kapsayan bütünsel, teknik ve proaktif bir proje yönetimi stratejisine geçmektir. Bu stratejinin merkezinde, projenin fizibilite aşamasından başlayarak, şartname hazırlığı, sertifikasyon yönetimi ve uzun vadeli bakım süreçlerine kadar her adımda size rehberlik edecek, tarafsız ve deneyimli bir teknik partner yer alır.

Field Spor Teknolojileri, akredite laboratuvar temsilciliği ile, 5 kıtaya yayılan saha tecrübesi ve küresel standartları bölgesel uzmanlıkla birleştiren 360° Danışmanlık felsefesiyle, bu partnerliği en üst düzeyde sunmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Class 1 ve Class 2 sertifikası arasındaki en temel fark nedir?

En temel ve kritik fark, test metodolojisindedir. Class 1 Sertifikası için, pistin inşası tamamlandıktan sonra World Athletics tarafından akredite edilmiş bir laboratuvarın sahaya gelerek yüzeyin performansını (şok emilimi, dikey deformasyon vb.) özel cihazlarla test etmesi zorunludur. Bu “yerinde test” (in-situ test), inşaat kalitesinin sahadaki gerçek yansımasını ölçer. Class 2 Sertifikası için ise yerinde test zorunlu değildir; bunun yerine, pistte kullanılan sentetik yüzey malzemesinin geçerli bir World Athletics Ürün Sertifikası’na sahip olması ve tesisin geometrik ölçümlerinin doğru olması yeterlidir. Kısacası, Class 1 en üst düzey yarışmalar için “tesisin tamamının” performansını kanıtlarken, Class 2 “kullanılan ürünün” ve “geometrik doğruluğun” standartlara uygunluğunu garanti eder.

Not: Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Türkiye’deki Class 2 sertifikalı projelerinde yüzey performans denetimleri zorunluluktur.

Standart bir 400 metrelik atletizm pistinin temel teknik özellikleri nelerdir?

Standart bir atletizm pisti, her biri 84.39 metre uzunluğunda iki düzlük ve eşit yarıçaplı iki virajdan oluşur. Toplam uzunluk, en iç kulvarın bordürden 30 cm dışarıdaki teorik koşu çizgisi üzerinden ölçüldüğünde tam olarak 400 metredir. Her bir kulvarın genişliği 1.22 metre (±0.01m toleransla) olmalıdır. Pistin yüzey eğimleri de kritik öneme sahiptir: Su drenajı için pistin içe doğru olan yanal eğimi maksimum %1.0, koşu yönündeki genel eğim ise maksimum %0.1 olabilir.

“Tartan pist” nedir ve ortalama ömrü ne kadardır?

“Tartan pist”, genellikle poliüretan bağlayıcılar ile SBR (Stiren-Bütadien Kauçuk) ve EPDM (Etilen Propilen Dien Monomer) kauçuk granüllerinin birleşiminden oluşan sentetik atletizm pisti yüzeyleri için kullanılan genel bir terimdir. Bu zeminlerin ömrü; kullanılan malzemenin kalitesine (özellikle UV dayanımına), iklim koşullarına, kullanım yoğunluğuna ve en önemlisi yapılan bakımın düzenliliğine bağlı olarak büyük ölçüde değişir. İyi bakılmış, kaliteli malzemelerle inşa edilmiş bir pistin ortalama fonksiyonel ömrü 15 ila 20 yıl arasında olabilir.

Sertifikalı bir atletizm pistinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Doğru bakım, pistin ömrünü uzatır ve performansını korur. Temel bakım adımları şunlardır:

Düzenli Temizlik: Pist yüzeyindeki toz, yaprak, çamur gibi yabancı maddeler düzenli olarak süpürülmeli veya alçak basınçlı hava üfleyicilerle temizlenmelidir.

Periyodik Yıkama: Yüzeydeki inatçı kirleri, yosun veya küf oluşumunu engellemek için pist, su ve aşındırıcı olmayan hafif deterjanlar kullanılarak düşük basınçlı su ile periyodik olarak yıkanmalıdır. Yüksek basınçlı su, yüzeye zarar verebilir.  

Leke Kontrolü: Dökülen sıvılara anında müdahale edilmelidir. Özellikle yağ, mürekkep gibi zorlu lekeler için üreticinin tavsiye ettiği özel temizleyiciler kullanılmalıdır.

Küçük Onarımlar: Yüzeyde oluşan küçük çatlaklar veya yıpranmalar, büyümeden ve daha maliyetli sorunlara yol açmadan derhal onarılmalıdır.  

Kimyasallardan Kaçınma: Zemine zarar verebilecek solventler, asit bazlı temizleyiciler ve sert fırçalar kesinlikle kullanılmamalıdır.  

World Athletics sertifikasyon başvuru ücretleri ne kadardır?

World Athletics tarafından belirlenen resmi başvuru ücretleri, sertifika sınıfına göre değişmektedir. Güncel rakamlara göre, ilk Class 1 Tesis Sertifikası için başvuru ücreti 10,000 USD, Class 2 Tesis Sertifikası için ise 2,000 USD‘dir. Bu ücretlerin sadece World Athletics’e yapılan başvuru bedeli olduğunu, akredite laboratuvar testleri, saha ölçüm hizmetleri ve danışmanlık gibi diğer maliyetleri kapsamadığını unutmamak önemlidir.

World Athletics Tesis Sertifikası ne kadar süreyle geçerlidir ve yenileme süreci nasıl işler?

2019’dan itibaren verilen sertifikaların maksimum geçerlilik süresi 5 yıldır. Ancak bu süre, pistin yaşına göre kısalabilir. Örneğin, yeni bir pist 5 yıl geçerlilik alırken, 4-5 yaşındaki bir pist 3 yıl, 8 yaşındaki bir pist ise sadece 1 yıl geçerlilik alabilir. 8 yaşından büyük pistler genellikle yeniden sertifikalandırılamaz ve yenileme (resurfacing) gerektirir. Sertifika yenileme süreci, mevcut sertifikanın süresi dolmadan önce bir Tesis Denetim Raporu (Facility Inspection Report) sunularak uzatma başvurusunda bulunulmasını içerir. Eğer pistin yüzeyi ömrünü tamamlamışsa, yenileme işlemi, mevcut yüzeyin onarılması veya tamamen sökülüp yeniden kaplanması gibi adımları içeren yeni bir inşaat projesi gibi ele alınır.

Tesisimde uluslararası bir yarışma düzenlemek İçin ne yapmalıyım?

Elit atletlerin performanslarının dünya sıralamaları ve rekorlar için tanınacağı bir yarışma düzenlemek için, etkinliğinizin World Athletics Küresel Takvimi’ne dahil edilmesi gerekir. Bunun için, yarışma tarihinden en az 60 gün önce başvurunun World Athletics tarafından onaylanmış olması zorunludur. Ulusal federasyon (örneğin Türkiye için TAF) üzerinden yapılan başvuruların ve onay süreçlerinin zaman alacağı düşünülerek, organizatörlerin başvurularını yarışmadan en az 90 gün önce yapmaları şiddetle tavsiye edilir.

Bir atletizm pisti projesinin maliyeti ve süresi hakkında genel bir fikir verilebilir mi?

Bu, projenin en değişken unsurlarından biridir. Maliyet; projenin yapıldığı ülkeye, sahanın mevcut durumuna (altyapı ihtiyacı), seçilen sentetik yüzey sisteminin türüne (örneğin Full-PUR sistemler, sprey sistemlere göre daha maliyetlidir), pistin büyüklüğüne ve hedeflenen sertifika sınıfına (Class 1 testleri ek maliyet getirir) göre önemli ölçüde değişir. Benzer şekilde, projenin süresi de bu faktörlere bağlıdır. Örneğin, mevcut bir stadın pistinin yenilenmesi işi için bir ihalede 60 günlük bir süre belirtilebilirken , malzeme temini gibi süreçler daha kısa olabilir. Net bir maliyet ve zaman planı için, projenin tüm detaylarını içeren bir fizibilite çalışması ve uzman bir danışmanlık hizmeti alınması en doğru yaklaşımdır.

Bilgi Almak İster Misiniz?

Uluslararası standartlarda bir atletizm tesisine sahip olma vizyonunuzu, kanıtlanmış uzmanlık ve bütünsel bir partnerlikle gerçeğe dönüştürmek için bugün bizimle iletişime geçin.

 
Değerlendirme

Gönderiyi değerlendirmek ister misiniz?

0 / 5 Ortalama: 4.94

Değerlendirmeniz: